Modern insan, takıntılı durumları ilk elden bilir. Akıllı telefonumuzdaki mesajları çılgınca kontrol ederek, bir video oyununda bir seviyeyi tamamlamaya çalışarak veya koyacak hiçbir yer olmadığında bir şeyler satın alarak ne kadar sıklıkla kelimenin tam anlamıyla duramayız. Ama norm ve patoloji arasındaki çizgi nerede ve en önemlisi, yaratıcılık ve başarıya giden yol amaçlılık ve saplantı olduğunda ve ne zaman sonuçsuz ve tehlikeli bir çaba ve zaman kaybı olur? Kitapta yazar, konuyu incelemenin tarihinden, obsesif davranışın bağımlılıktan ne kadar farklı olduğundan ve “kompulsif beyin”in nasıl çalıştığından bahsediyor. Sorunun aciliyeti, obsesif davranış konusunda önde gelen uzmanlarla yapılan görüşmeler, gerçek hastaların kaderi bu kitabı eşit ölçüde bilgilendirici ve büyüleyici kılıyor.
