Yüz yıl boyunca psikologlar karanlıkta dolaştı: Bazıları bilinçaltının karanlığında kayboldu, diğerleri kafamızı «kara kutu» olarak adlandırdı ve yine bazıları geçici bir varoluş umdu.
Ama şimdi bu belirsizlik sona erdi: «kara kutu» sinirbilim tarafından açıldı — «bilinçdışı» artık bir gizem değil ve varoluş banal bir sahte olarak kabul ediliyor.
Pekala, beyin bilimindeki en son keşiflerden nasıl yararlanılacağını düşünmeye başlamanın zamanı geldi!
«Özgür irademiz» var mı?
Her şey bizim için bir buçuk kilogram ağırlığındaki bükümlü bir biyokütle tarafından kararlaştırılırsa nasıl yaşarız?
Hayatlarımızı gerçekten yaşayabilir miyiz, yoksa genlerimizin, kültürlerimizin ve kökenlerimizin rehineleri miyiz?
Basitçe söylemek gerekirse: yürüyen ölü müyüz yoksa hakkımız var mı?
