Parisli öğretmen Natalie, ailesiyle birlikte Fransa’nın güneyine, küçük, sakin bir Uzès kasabasına taşınır. Orada, Grass Square’de eski binalarda olduğu gibi tonozlu tavanları olan küçük şirin bir kitapçı var. Natalie aniden bu kitapçıyı satın almaya karar verir ve yeni meslek hayatını değiştirir. Alıcılar arasında zor durumda olan insanları fark eder ve yardıma koşar. Chloe on yedi yaşındaki bir kıza otoriter annesinden nasıl ayrılacağını söyler; genç Bastien’in yıllardır husumet içinde olduğu ağır hasta babasıyla tanışmasına ve uzlaşmasına yardım eder; postacı Arthur, dünün oyunculuk yeteneğine sahip okul çocuğu, yeteneklerine inanmak ve Paris Konservatuarı giriş sınavlarına hazırlanmak için; genç Arap pazarlamacı Leyla ve sevgilisi, çiftçi adayı Marten, yakında anne baba olacaklarına alışmak için… Her seferinde koğuşlarına ne yapmaları gerektiğini anlatan kitaplar okumalarını tavsiye ediyor, ama işler bunlar değil. psikologların değil, romanların. Natalie’nin bu insanlarla bir geri bildirimi var: arkadaşları oluyorlar ve onlarla iletişim, yetişkin kızıyla ilişkilerini iyileştirmesi ve kocasının hastalığı sırasında endişe ile başa çıkması gerektiğinde zor zamanlarda ona yardımcı oluyor …
