Kulaktan kulağa, batıdan doğuya yürüyen gizemli bir yeni gelenin hikayesi. Yolu düz, hedefi belli. Engelleri aşmaz, onları yok eder. Hiçbir şey onu durduramaz: ne güçlü düşmanlar, ne enfekte dünyanın ana seçkinleri, ne de isimsiz olanın kendisi.
Omuzda, Kıtanın en iyi atıcısının tek eliyle bir kilometreyi öldürebildiği büyük kalibreli bir tüfek var; kemerde Nolds’un kafalarını kolayca uçuran bir kılıç; arkasında sayısız hazinelerle dolu bir sırt çantası var. Ve her kim müdahale etmeye kalkarsa korku ve şüpheyi bilmeyenin çizmeleri üzerinde toza dönüşür.
Evet, pek bir şey bilmiyor. Ama bu sadece bir efsane. Kişi başına bu kadar macera olamaz. Aklı başında kim böyle bir amaç için dünyanın diğer ucuna gider? Bu doğru — kimse. Bu son moron mu…
