Her seçkin mimari anıtın, tüm insanlığın kaderinden ayrılamaz kendi kaderi vardır.
Bu, stiller ve trendler hakkında değil, şu ya da bu şekilde düşünme biçimini dikte eden dönemlerle ilgili. Mısır piramitleri, antik Yunan tapınakları, Bizans tapınakları, şövalye kaleleri, Novgorod katedralleri, Kiev, Moskova, Milano, Floransa, Pekin sarayları, Versay, Granada, Paris… Bütün bunlar tüm nesillerin aklının ve yeteneğinin mirasıdır. taştaki en yüksek güzelliği ifade etmeye çalışan mimarların.
Bu anlamda mimarlık, tüm halkların yaratıcılığının ve medeniyet denilen gelişme derecesinin bir yansımasıdır. Eski zamanlardan beri insanlar, ister bir kale, ister bir kale veya bir tapınak olsun, en yüksek amaçlarına ulaşacak bu tür yapıları kendi yaşadıkları topraklarda yaratmaya çalıştılar.
Bu kitap, antik çağlardan günümüze kadar yüzlerce ünlü mimari anıt hakkında hikayeler içermektedir. Tabii ki, bu tür daha birçok anıt var ve yine de bu baskının bunların en önemlilerini tanımladığı varsayılmalıdır.
